Keman yaylı çalgılar ailesinin en küçük üyesidir. XV. yüzyılın başından beri sesi ve yapısı ile kendisini kabul ettirmiş, günümüze kadar etkinliğini korumuştur.
Karakteristik özellikleriyle XV. yüzyılın ilk yarısında görülmektedir. Yüzeysel olarak bakınca kemanın yüzyıllar boyunca değişmeden kaldığı düşünülebilir fakat gerçekte birbirini izleyen besteci ve yorumcuların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gözle görülür bir evrim geçirmiştir.
Keman ve onun ayrılmaz bir parçası olan yay, belirli özellikleri olan bazı ağaçlardan yapılmaktadır. Keman, her biri ayrı perdede ses veren dört telli ve standartlaştırılmış bir çalgıdır. Keman gibi yayı da standartlaştırılmıştır.
Kemanın başlıca öğeleri; salyangoz, ağaç burgular, sap eşiği, sap, teller, tuşe, f delikleri, ses eşiği, fiksler, tel takacağı, kiriş eşiği, kiriş düğmesi, çenelik ve omuzluktur.
Kemanın 35-36 cm. arasında değişen bir gövdesi vardır. Gövde asıl titreşimi sağlayan bir üst kapak, bir dip kapak ve her iki kapağı çemberleyen kasnaklardan oluşur. Yayın daha kolay işleyebilmesi için, kapakların orta kısımları daraltılmıştır. Ses eşiğinin iki yanında f biçiminde delinmiş kulaklar bulunur. Alt ve üst kapaklara köprünün tel basıncına direnebilmesi için tonoz biçimi verilmiş ve çevresi tahta kaplama ile işlenmiştir. Sap kendisini kuşatan besleme takozlarının içinden çıkar. Bu takozlar kasnağın üst ucundaki kasnakları da pekiştirir ve sap zarif bir kıvrımla son bulur.
Kemanın dört teli vardır ve tellerin bir ucu gövdenin alt kısmında bulunan tel takacağına diğer ucu ise sapın baş tarafındaki burgulara takılır. Tellerden üçü sargılı, biri sargısızdır. Sargısız olanı kemanın en ince telidir. Teller, sargıda kullanılan maddenin yapısına göre, bağırsak tel, çelik tel, alüminyum kaplama tel ve vb. çeşitlilik gösterirler. Bağırsak tel, çelik tele göre daha yumuşaktır ancak çelik tel, bağırsak tele göre genellikle daha dayanıklıdır. Tellerin kalitesi ve malzemesi de kemanın sesi açısından önemlidir.
Kemanın ses düzeni ya da başka bir deyişle akordu, diyapazondan ya da aynı işlevi gören başka aygıttan alınan birim la sesi temel alınarak beşli aralığa göre yapılır. Beşli düzen adı verilen bu akort sistemine göre en incesinden en kalınına doğru teller; mi teli, la teli, re teli ve sol teli şeklinde isimlendirilir.
Yay; iki ucu arasında kıl gerilmiş bir çubuktur ve başlıca öğeleri; uç, kıl, çubuk, sarma, ökçe ve burgudur.
Uç; kılların tutturulduğu, yay çubuğunun en ince ve en hafif bölgesidir. Yayın ucunda bulunan plastik bir maddeden 1 mm kalınlığındaki bir parça, yay başlığına yapıştırılmıştır. Bu parça, yay başlığının çatlamasını önler, yayın estetik görünüşünü ve yaya takılan kılların düzgünlüğünü sağlar.
Kıl; at kuyruğundan yapılan “doğal yay kılı” ve plastik maddelerden yapılan “yapma yay kılı” olmak üzere ikiye ayrılır. Kullanım süresi ve net ses verme özelliğinden dolayı, doğal yay kılları daha çok tercih edilirler. Sürtünme sonucunda zamanla kıl miktarı azaldığından parlak ses elde etmek güçleşir. Bu yüzden kıl miktarı göz önünde bulundurulmalıdır.
Çubuk; çok özel ağaçlardan yapılır ve dipten uca doğru giderek incelir. Orta bölgesindeki eğim, yaya bir esneklik kazandırır
Sarma; işaret parmağının ileri-geri kaymaması için, yay çubuğunun dip bölgesinde yer alan madeni kısımdır.
Ökçe; yayın alt kısmında duran ve kılın bağlandığı takoz şeklindeki parçadır.
Burgu; yay kıllarının gerginliğini ve gevşekliğini sağlayan vidadır.
Bunların dışında, yayın bir parçası olmamakla birlikte, kılların tellere kolaylıkla sürtünmesi sağlamak amacıyla reçine kullanılır.
Keman ve Yayın Seçimi
Keman öğrencisinin bedensel yapısı, keman ve yayın yapısı ve bu yapılar arasındaki uyum, başlangıç keman eğitimi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle keman öğrenmeye, rastlamsal olarak ele geçen herhangi bir keman ve yay ile değil, belli ölçütlere göre seçilen bir keman ve yay ile başlanmalıdır. Hangi büyüklükte bir keman ile çalınmaya başlanacağı, keman öğrenecek kişinin bedensel gelişimine, kol – el uzunluğuna bakılarak belirlenir.Başka bir deyişle, öğrenciye verilecek uygun olmayan büyüklükteki keman ve yay, sağ ve sol elde sertlik yaratacağından dolayı, kemanın büyüklüğü ve yayın uzunluğu ile öğrencinin kol-el uzunluğu arasında, bir uyum olmalıdır
Kemanın büyüklüğü belirlendikten sonra sıra keman seçimine gelir. Kemanın belirlenen büyüklüğüne uygun, parçalarının birbirleri ile dengeli ve uyumlu olması , çalacak kişinin fiziksel özelliklerine uygun olması gerekir.
Keman ve yayı büyüklükleri yönünden dört çeşide ayrılırlar. Bunlar en büyüğünden en küçüğüne doğru tam keman/yay ,üç çeyrek keman/yay, yarım keman/yay ve çeyrek keman/yay diye adlandırılırlar.
Keman çalmaya küçük yaşlarda başlayan çocuklara çeyrek keman ve yay verilmelidir. Daha sonraki yaşlarda ise keman eğitimi, öğrenenin bedensel gelişimine göre sırasıyla yarım, üç çeyrek ve tam keman/yay ile sürdürülmelidir.
Seçilecek kemanda; sapın çalıcının el yapısına uygun bir kalınlıkta ve genişlikte, tellerin tuşeden olağan yükseklikte ve parmak uçlarını acıtmayacak bir sertlik ve gerginlikte, tuşenin düzgün, eşiğin dik, eşikteki tel yuvalarının eşit aralıkta ve fikslerin kolay çevrilebilir, çenelik ve omuzluğun öğrencinin boyun yapısına ve uzunluğuna uygun olmasına dikkat edilmelidir..
Yay seçiminde ise yayın ağırlığına, kıl miktarına, eğimine ve burgusuna dikkat edilmelidir. Seçilecek yay çok ağır yada çok yeğni olmamalıdır. Yayın kılı tam, çubuğu kıla doğru olan ve olağan eğrilikte , burgusu sağlam olmalıdır
Başlangıç öğrencisi için çok büyük olmayan hafif bir yay seçilmeli veya önerilmelidir.
Bütün bunlara ek olarak , seçilecek keman ve yayda kolay nitelikli ve yetkin sesler üretmeye elverişli özellikler aranmalıdır.
Keman ve Yayın Bakımı ve Korunması
Keman ve yayın doğru, temiz, verimli, etkili ve sürekli kullanılabilmesi, onların bakım ve korunmasıyla sıkı sıkıya ilişkilidir. Her çalgı gibi keman ve yay da havadan, ısıdan, nemden, güneşten, tozdan, kirden vb. etkilenir. Bu etkilenişin yön ve derecesi onların yapısına, onları kullanana, yer ve zamana göre farklılık gösterir. Keman ağaçtan yapılan bir çalgı olduğundan , çok nemli ya da çok kuru ortamlarda iyi ses verme özelliğini yitirir, hatta yapıştırılan parçalar ayrılabilir. Bu nedenle kemanın, bağıl nem oranının %50-60 ve ısının 18-20 derece olduğu ortamlarda bulunması sağlanmalıdır.
Keman ve yayın iyi bir biçimde korunabilmesi için her şeyden önce bir kutuya gereksinim vardır. Keman ve yay, havası ılık ve olağan nemlilikteki bir odada; soğuk ve sıcak cisimlerden, güneşten ve tozdan uzakça bir yerde bulundurulmalıdır. Ani hava değişikliklerinde ve nemli ortamlarda bir bezle sarılmalıdır. Her çalışmadan sonra kemanın gövdesinde, tuşesinde, tellerinde, sapında, çenelikte ve yayında oluşan toz, kir ve terler yumuşak ve kuru bir bezle silinmelidir.
Yayın esnekliğini korumak için çalışmalardan sonra kılları gevşetilmelidir. Ayrıca kemandan temiz ses elde etmek için ellerin kıllara dokunmamasına dikkat edilmelidir. Yay kılları azaldığında ya da özelliğini yitirdiğinde yeni kıllar taktırılmalıdır.
Uzun süre kullanılan tellerin sargıları aşınır. Özellikle sargısız olan mi teli parmakların teriyle paslanır. Böyle durmlarda teller yenilenmelidir. Bunun için kutuda yedek keman telleri bulundurmakta fayda vardır.
Kemanın düzen burguları (kulakları) zamanla burgulardaki yuvaları aşındırırlar ve tellerin istenilen frekansta gerili kalmalarını sağlayamazlar. Bu nedenle burgular bakım işleminden geçirtilmeli ya da yenilenmelidir.
Zaman aşımına uğramış kemanların basbalkonları şekil bozukluğuna uğrayabilir. Bu durumda yenilenmeleri gerekir.
Keman öğretimi sırasında onun bakımı ve korunması da öğretilmeli, öğrenilen bilgi ve beceriler sürekli uygulanmalı ve alışkanlık haline getirilmelidir.
Keman çalmaya başlamadan önce ellerin temiz ve tırnakların kısa, akordun düzenli ve çalışmaya hazır olmasına dikkat edilmelidir.
Semra FAYEZ